Fortuna Düsseldorf - Galatasaray
- Eren K.

- 15 Tem 2024
- 5 dakikada okunur
Avusturya kampının ikinci maçında Galatasaray, Almanya İkinci Lig takımı Fortuna Düsseldorf ile karşılaştı.
LASK Linz maçının ilk on birinden farklı olarak kalede Günay Güvenç yerine Batuhan Şen, orta sahanın merkezinde ise Sergio Oliveira yerine Kerem Demirbay süre buldu.
Oyunun ilk yirmi dakikasında topa hakim olan taraf Galatasaray oldu. Özellikle Wilfred Zaha ve Derrick Köhn'ün bulunduğu sol kanat ile, merkezdeki Lucas Torreira ve Dries Mertens maça etkili giriş yaptılar. Oyunun hücum yönü gayet iyi ilerlese de, savunma kısmında; özellikle de Derrick Köhn'ün ileride kaldığı pozisyonlar Fortuna Düsseldorf için önemliydi.
Uzaktan bir golle öne geçen Alman ekibi, üç dakika sonra geçiş oyunuyla farkı ikiye çıkarttı.
İkinci gol hem defansın önde yakalanması, hem de Leo Dubois'in ofsaytı bozması sonucu geldi.
Galatasaray hücumda Derrick Köhn, Wilfred Zaha, Lucas Torreira, Dries Mertens ve Michy Batshuayi ile etkili oldu fakat bir türlü aradığı skoru bulamadı.
Ön alanda yapılan pres sonucu Kerem Demirbay, farkı bire indiren golü buldu ve ilk yarının skorunu belirledi.
İlk yarı için parantez açılması gereken iki isim daha olduğunu söylemek gerekir.
Geçen maçın ilk yarısında olduğu gibi Tete yine etkisiz bir oyun sergiledi. Brezilyalı futbolcu, ilk yarının sonunda ayağını sokarak Batshuayi'ye kazandırdığı top dışında sahada yoktu. Keza, içeride konum alma konusunda da pek maharetli bir oyuncu değil ve tek ayağını kullanmasından ötürü kolay tahmin edilebilir bir oyuna sahip.
Diğer bir isim de, kamp süresince ilk kez süre almış olan genç kaleci Batuhan Şen.
Metehan Baltacı'ya faul yapılan pozisyonda topun hakimiyetini zar zor sağlaması ve ayağının altından kaçırdığı toplar kendisi için eksi yazılmasına önemli sebepler olarak yer aldı.
Galatasaray, ilk yarı ön alan presinde zaman zaman olumlu sonuç aldı.
Bunun yanı sıra, genelde çizgide bulunmayı seven oyun profiliyle bilinen Wilfred Zaha'nın zaman zaman forveti ilgilendiğini ve pozisyona göre daha içeride konum alarak Derrick Köhn'e alan açtığına tanık olundu.
İkinci yarıya Okan Buruk, yalnızca Tete yerine Yusuf Demir değişikliği ile başladı. İlk yarıda Tete'nin yapamadığı içeride konum almak ve rakip kaleye daha merkezi bir alanda bulunmak konusunda Yusuf daha iyi iş yaptı ve Leo Dubois'i neredeyse ilk kez rakip yarı alanda görüldü.
Daha arzulu ve pozisyonlu başlayan Galatasaray, aradığı golü jeneriklik gol ustası Dries Mertens'in ayağından buldu ve skoru eşitledi. Bu dakikadan sonra bir süreliğine oyunu rakip yarı alanda geçirse de, beraberliği uzun bir süre elinde tutamadı.
Efe Akman ve bu kampta ilk kez süre alan Hakim Ziyech oyuna girdiler. Efe çok bir varlık gösteremedi ama Ziyech gerek oynadığı uzun toplar gerekse oyuna getirdiği hareketlilikle dikkat çekti.
Fakat üçüncü golün ardından gelen duran top golü ve yine Leo Dubois'in çabuk geçilmesinden ötürü başlayan pozisyonda gerçekleşen kademe hatasıyla gelen beşinci gol, Alman temsilcisinin farklı kazanmasını sağladı.
Rakip takımın girdiği pozisyon ve attığı golleri incelediğimizde; kornerden gelen golde oyuncu paylaşımı, üçüncü ve beşinci golde kademe paylaşımı, ikinci golde geçiş savunması konusunda eksiklikler dikkat çekti. Galatasaray, Derrick Köhn haricinde as defans oyuncularının hepsinden yoksun çıkmış olsa da beş tane gol yemesi kolay kolay kabul edilebilir bir durum değil.
Yine de takımın olumlu özellikleri; oyuncuların birçoğunun fiziksel gücü, hücum hattının uyumlu varyasyonları ve ön alan presindeki artış oldu.
Nitekim Kerem Demirbay ile golü bulurken, Tete'nin kaptığı topta Batshuayi'nin girdiği pozisyon ve Lucas Torreira'nın enerjisi ile kaptığı toplar, ön alan presine dair güzel örnekler olarak yer aldı.
Bugün Matthias Ross, Berat Luş, Kadir Subaşı, Yalın Dilek, Fernando Muslera, Mauro Icardi, Victor Nelsson, Sıraçhan Nas, Baran Aksaka, Berk Balaban ve Emin Bayram yine süre almadılar, geçen maçta oynayıp bu maçta oyuna girmeyen isimler ise kaleciler Günay Güvenç ve Jankat Yılmaz, diğer isimler ise Taylan Antalyalı ve Işık Kaan Arslan oldular.
Maçta olumlu veya olumsuz fark etmeden dikkat çeken, az süre bulan oyuncuların performansını belirtmek gerekir:
Batuhan Şen: Net bir şekilde Galatasaray kalecisi olabilme durumu bulunmuyor. Ayak hakimiyeti zayıf ve bir kaleciye göre hem pozisyon alması eksik hem de ağır hareket ediyor.
Üçüncü kaleci olma yarışında Jankat Yılmaz'ın arkasında olduğunu düşünüyorum.
Galatasaray'ın yediği üçüncü golde oyuncunun kafa ile yön değiştirmeden ve görece hafif vurduğu topa karşı ağır hareket etmesi de bu tarife uyuyor, ikinci golde ise zamansız ve tereddüt ile kaleden ayrılması gibi bir faktör de bulunuyor.
Bu sene yeniden kiralık olarak bir transfer gerçekleştireceğini düşünüyorum.
Leo Dubois: İlk maçta da yeterli değildi, bu maç yeterli olmadığı tamamen perçinlenmiş oldu. Oyunun çoğunluğunda ofansif bir katkısı bulunmamakla birlikte, birebir oyunda çok çabuk geçilmesi ve iki maçtır ofsaytı bozması ile bu kötü performansını taçlandırdı. Fiziki olarak gayet yeterli olan takımda ne yazık ki kondisyon eksiği var ve oyunu iki taraflı oynayamıyor. Ters kademeye geçişlerde gecikmesi de cabası.
Metehan Baltacı: LASK Linz maçına göre daha fazla olumlu iş yapmış olsa bile ileride yakalandığı zaman ne yapacağını bilmiyor. Bu biraz da kendisinin profesyonel anlamda maç eksikliğine bağlı olsa bile yerini çabuk unutabiliyor.
Keza, bu maçta ağır kalıp görmüş olduğu bir sarı kart var; hamlelerde gecikme gösterebiliyor. Bir de rakibin ayağındaki topa doğru hamle yaptığı zaman, tek hareketle geçilebiliyor.
Derrick Köhn: Bindirmeler ve ortalarda gayet iyi bir oyuncu olsa da, kendisinin ileride kaldığı zaman yerinde kalan boşluk büyük bir sorun oluşturuyor.
Köhn'ün verimli oynaması için ya orta sahada ya da sol stoperde tabiri caizse yam yam bir oyuncuya ihtiyaç duyuluyor. Arkasında süpürme işini yapacak bir oyuncu oynadığı vakit, farklı bir oyuncu olacağı muhakkak.
Keza Wilfred Zaha ile uyumu yüksek ve oyunun hücum anlamında verimli isimlerinden birisi kendisi.
Kerem Demirbay: Geriye pek yardımda bulunamadı bugün. Onun dışında kendisinden bekleneni yaptı fakat net bir şekilde söylemek gerekir ki, Galatasaray'ın daha fazla efor isteyen maçlarında Lucas Torreira'nın yanında kendisini görmek; yine kalede tehlikeli pozisyonlar görülmesine sebebiyet verebilir.
Bu eksiğine rağmen, kendi çabası ile kazandığı topu ağlarla buluşturması da bir artı özellik.
Arkasında hızlı stoperler olduğu takdirde daha verimli bir oyun sergileyeceği kuşkusuz görünüyor.
Efe Akman: Gösterişsiz bir oyun oynadı fakat LASK Linz maçında olduğu gibi bu gösterişsizliğin hanesine olumlu yazdığını düşünmüyorum.
Bu maçta çabuk geçildi ve daha çok çalışması gerektiği aşikar.
Wilfred Zaha: Zannımca bu kampın yıldızı. Fiziği, oyun bilgisi, iştahı gayet yerinde ve geçen sene kendisinden beklenenleri bu sezon gerçekleştirmeye kararlı görünüyor. Sol kanatta ve yer yer oynadığı iç alanda fazlasıyla efektif.
Kerem Aktürkoğlu geldikten sonra konuşmak daha doğru olur ama şu an şu formu ile sol kanadın bir numaralı adayı kendisi görünüyor.
Keza Mertens, Batshuayi ve Köhn ile gayet uyum içerisinde.
Halil Dervişoğlu: Sol bekten top alması ve pozisyona girmesi, almış olduğu süreyi göz önünde bulundurursak olumlu fakat yine de Galatasaray'da kalmak için yeterli olup olmadığı tartışılacak bir isim.
Yusuf Demir: Pas oyununa gayet yatkın bir oyunu var. Geçen maça göre pek parlamadı fakat yabancı oyuncu statüsüne göre kendisi net şekilde Tete'nin önüne yazılmalı. Gerek sağ kanadı gerekse on numara pozisyonunu bilen bir isim. Fakat topla oynadığı yerleri kontrol etmeyi bir nebze daha öğrenmesi gerekiyor.
Kazımcan Karataş: Köhn'den formayı alabileceği izlenimini vermiyor fakat yine de yerli olarak sol bek yedeği kendisi. Kolay kolay bir yerli bek bulunmayacak gibi duruyor.
Dries Mertens ve Lucas Torreira, bıraktıkları yerden devam ediyor. Bu iki isim için sanki sezon hiç bitmemiş gibi: Hazırlar ve üzerlerine koyarak mücadele etmeye devam ediyorlar.
Michy Batshuayi ise ön alan presi oyununa uygun ve sahada bulunmaktan keyif alıyor. İki maçta her ne kadar skor üretememiş olsa da fırsatlara giriyor ve fırsat oluşturuyor.
Hakim Ziyech: Ne koşulda olursa olsun, rakip savunma için önemli bir tehdit arz ediyor. Top ayağındayken iki kişiyi üzerine çekiyor ve yerine göre ters top atarak oyunu açıyor, yerine göre ise topu soluna çekerek pozisyon hazırlıyor.
Özetle, bu takımın defans oyuncuları geldiğinde ve beklenen sağ bek ile orta saha transferi gerçekleştiği an, geçen senenin de üzerine koyabilecek bir Galatasaray var. Fakat defansın bir takım işi olduğunu unutmamak ve oyunculara daha fazla defans antrenmanı yaptırmanın gerekliliğini söylemeden geçmemek gerekiyor.




Yorumlar